Antikacılık Mesleğindeki Sahtecilik ve Kendini Antikacı Zanneden,Mesleği Baltalayan Kişileri Osman Gürsoy Anlatıyor.

osman gürsoy

Birçok meslekte olduğu gibi Antikacılık mesleğinde de yapılan sahtecilikleri yaptığımız röportajda ünlü Antikacı Osman GÜRSOY anlatıyor. Yaptıkları işlemler ile kendini antikacı zannedenlerin bu mesleği baltaladığını belirten Osman GÜRSOY konuyla ilgili önemli açıklamalar yaptı.

Sevgili okuyucular bu yazımda sizlere antikacılar, yani bizler hakkında bir şeyler yazmak istedim. Sizlerle antika konusunda birçok bilgiyi, dönemleri paylaşmaya çalıştım ve paylaşmaya devam edeceğim. Siz antika severlere kendi kişisel bakış açımla birçok şeyi anlatmaya çalıştım. Bunları yaparken arada çeşitli uyarılar ve sizleri doğru yönlendirmek adına birçok tavsiyede bulundum. Bu ayki yazımda da sizlere antikacılık yaptığını zanneden aramızdaki ‘çürük elmalar’ hakkında bir şeyler anlatmak istiyorum. Kimse doğarken antikacı olarak doğmuyor. Yetiştiğiniz aile , almış olduğunuz terbiye ve çocukluktan yetişkinliğe geçerken yaşadığınız mekan,ailenizin sahip olduğu antika eşyalar ve çevrenizde gördükleriniz tarafından etkileniyorsunuz.Önce pul ,sonra para koleksiyonu ,ufak tefek eski parçalara sahip olma isteğiyle bu mesleğe doğru itiliyorsunuz.

Yaptığı açıklamalar ile birlikte birçok bilgiyi okuyucularımızla paylaşan Osman GÜRSOY açıklamalarına şöyle devam etti;
Bazen de çok fazla evini antikayla dolduran, aileleri yüzünden antikaya karşı antipati duyan bir çok kişide tanıyorum.Onlarda ileriki yaşlarında aileleri gibi farkında olmadan yavaş, yavaş antikaya merak sarmaya başlıyorlar.Bazen bu kadar ucu ,bucağı olmayan böyle bir mesleğe sahip olduğum için mutlu oluyorum. Antika hakkında devamlı araştırma içinde olmak , her yeni aldığım parçanın geçmişini araştırıp yeni bilgiler edinmek ,bilgi dağarcığımı her geçen gün daha da fazlalaştırmak bana keyif veriyor.

osman gürsoy

Her iş sektöründe olduğu gibi biz antika işiyle uğraşan kişiler arasındaki rekabet tahmin edemeyeceğiniz kadar çok fazla. Antikacılar arasında bir biriyle geçinememe ve birbirini kötüleme huyları çoğu zaman televizyondaki seyrettiğimiz dizilerden çok daha fazla entrika ve hırs içeriyor. Bazen düşünüyorum da bu konuda bir dizi yapılsa herhalde ilk beşe girer.Bir türlü kendilerini ve mesleklerini baltaladıklarının farkına varmıyorlar. Meslektaşlarımın anlamadığı; antika alıcılarının arasında bilgili ve antikaya gerçekten gönül vermiş müşteri kitlesinin ve koleksiyon erlerin belli bir potansiyelde olduğu .Bu antika müşterilerini doğru yönlendirmenin bizim mesleğimizin geleceği açısından çok önemli olduğudur.Gereksiz yere sırf ellerindeki yeni dönem malları satmak için türlü, türlü yalanlara başvuran bazı meslektaşlarım yeni oluşan ve oluşacak müşteri kitlesinin antikadan soğumasına neden olduklarının farkına varmıyorlar.Bunların arasında belirli müzayede firmaları bile var. Bu kadar rekabet ve yalanın bir arada döndüğü, meslektaşlarımın bazılarının fütursuzca ilerisini düşünmeden müşterilere satış yaparken, sattıkları mal hakkında söyledikleri yalanlar ve o mallar hakkında yazdıkları senaryoları duydukça çoğu zaman şaşırıp kalıyorum. Bilmem ne konağından çıkma antika bir parça, Şu sultandan veya paşadan kalma mallar vs böyle uzayıp gidiyor.Eski bir yalıyı kiralayıp içini antikalarla döşeyen bazı müzayede firmaları müşterilerini çeşitli yalanlarla uyutuyorlar.Son zamanlarda o kadar müzayede firması açıldı ki müşteri kitlesi neyin antika olduğunu şaşırdı. Çin’den, Mısır’dan gelen bire bir taklit sıradan yeni parçalar antika adı altında satışa sunulmaya başlandı.Eski ve yeni müzayede firmaları bence biraz daha seçici olmalı daha elit ve orijinalitesi kanıtlanmış parçaları kataloglarına koymalılar.

osman gürsoy

Antika konusunda çok bilgili her şeyi bilir dedikleri elemanlarının ,çoğu zaman orijinal bir antika parçaya sahte dediklerine bire bir şahit oldum.Yurt içinde onlara antika eşyalarım var nasıl değerlendiririm diye baş vuran kişilere, esas parçaları ucuza almak ,için hiç değerli olmayan sıradan eşyalarına yüksek fiyat verip aradan o istedikleri eşyayı ucuza kapattıklarını ben biliyorum.Bu insanlar daha sonra verilen astronomik fiyatlar yüzünden kayda değer olmayan parçalarını bir daha satamıyorlar.,çünkü değerinin yüksek olduğunu zannediyorlar.Ayrıca gözüme son zamanlarda sıkça çarpan bir unsurda;duyumlarım arasında doğru olduğunu düşündüğüm,İbrahim Safi,Fikret Mualla ,Nejdet Kalay gibi Türk resim sanatına eserleriyle katkı yapmış olan ressamlarımızın,sahte tablolarının piyasada çokça dolaştığı ,bazı müzayede firmalarının da bunu bildiği halde satışa sunduğudur.Herhalde bu yazımdan sonra bazı müzayede firmaları tarafından kara listeye alınırım!Kişilik olarak fazla dürüst ve mesleğime saygı duyduğumdan cesaretle bunları sizlerle paylaşmayı tercih ettim.

Okuyucularımız için birçok önemli bilgiyi paylaşan Osman GÜRSOY şu ifadelerle devam etti;
Her meslekte olduğu gibi,bizim mesleğimizde de çıkarı için her şeyi gözü kapalı yapan meslektaşlarımız var.İleride onların bu hatalı davranışlarının bedelini hepimiz ödeyeceğiz. Bizler gibi antikacılık mesleğini çok seven,bir çok meslektaşım piyasamızda mevcut ve bizler antika severlere sunduğumuz değerli parçaları çok kolay bulmuyoruz.Bunu sizlere başka meslektaşlarım farklı anlatabilir ama doğrusu,antikacısından müzayede evi sahiplerine kadar hepimiz mallarımızı yurt içinden , yurt dışındaki müzayede veya antika fuarlarından satın alıp müşterilerimize sunuyoruz.Yurt dışındaki düzenlenen antika fuarlarına dünyanın her tarafından gelen binlerce esnafla birlikte sabahın kör saati katılıp tek bir orijinal antika parça bulmak için koşturuyoruz.

osman gürsoy

Bazen bu antika fuarlarından kayda değer tek bir parça bile bulup alamadığım oluyor. Anlayacağınız antikacılık mesleğini iş gereği değil ,sevgiyle yapan bizlerin işi hiç kolay değil.Gereğince araştırma yapmak bir antika parçanın imzası ve damgası varsa onun geçmişini bulmak son derece kolay oluyor.Üstünde herhangi bir imza ve ya damga yoksa o parçanın orijinalitesi belli ise onu bizler kendi profösyonel tecrübemizle inceleyerek gerektiğinde uzman kişilere baş vurarak dönemini belirleyerek müşterilerimize sunuyoruz.Bu arada bazı sözde bilir kişiler belirli paralar karşılığı orijinal olmayan eserlere bile orijinaldir diye belge veriyorlar . Ayrıcalıklı ve bilgi gerektiren bir mesleğe sahip olmaktan ben şahsım adına gurur duyuyorum. Bu gururu aramızdan çıkan o çürük elmalarında biran önce duymalarını ve böylesine güzel bir mesleğe zarar vermemeleri gerektiğini anlamalarını canı gönülden diliyorum.
Bizimle yaptığı röportaj için Osman GÜRSOY’a teşekkür ediyoruz.

Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir